ESKİ ANTLAŞMA’DA MESİH
Eski Antlaşma’da Mesih
Tanrı’nın tasarısı ve insanla olan hikayesi yaratılışla başlar ve bizim için kaydettiği Kutsal Yazılar’ın ilk bölümü olan Yaratılış’ta ilk izlerini bize gösterir. İyilikle dolu mükemmel bir dünyayı Tanrı yarattıktan sonra, Adem, günahı yüzünden bu mükemmelliği bozar. Hemen bu noktada Tanrı’nın yüce kurtuluş planını Kutsal Kitap’ta açıklamaya başladığını okuruz. Yaratılış kitabının daha üçüncü bölümünde, günah sorunu ortaya çıktıktan hemen sonra, Tanrı, “kadının soyundan gelecek ve yılanın başını ezecek birinden söz eder (Yaratılış 3:15). Yeni Antlaşma’daki İbraniler Mektubunda (2:14) yılanın başını ezen bu kişi’nin Mesih ve kurtarıcı olduğunu anlayabiliyoruz.
Adem’den ve Nuh’tan kuşaklar sonra Tanrı Avram’ı ondan büyük bir aile ve ulus yapmak için seçiyor. Böylece, şeytanın başını ezecek olan kurtarıcının Avram’ın (sonra İbrahim) soyundan geleceğini anlıyoruz (Romalılar 9:5; Galatyalılar 3:16). İbrahim (Avram) de sonra O’na vaatle verilen oğlu İshak’ı kurban etmeye çağrılıyor ama Tanrı İshak’ı son anda babasına bağışlıyor ve kurban olarak yerine bir koç sağlıyor. Bu olayın nihai gerçekleşmesi, Tanrı’nın biricik Oğlu İsa Mesih’i tüm insanlık uğruna feda etmesiyle oldu. Sonra, Tanrı İsmail ile değil, İshak’la kurtarıcının soyunun devam edeceği; İshak’ın oğullarından Esav’ı değil, Yakup’u seçtiğini de belirtir. Sonunda Yaratılış 49:10‘da kral da olacak kurtarıcı Mesih’in Yahuda oymağından geleceği vaat ediliyor.
İbrahim’in soyu olan İbraniler, Mısır’da 400 yıl yaşadıktan ve köleliği çektikten sonra, Tanrı onları Musa’yla Mısır’dan çıkarır. Bu çıkış, büyük bir olay ile olur: Ölüm meleği Mısır’daki her eve uğrayarak ilk doğanların canını alır, yalnız kapı sövelerinde kan sürülen evlerin üstünden geçer ve onlar bu ölüm cezasından kurtulurlar. Kapılara sürülen ve kurtuluş sağlayan o kan, “Fısıh kuzusu” olarak kesilen kurbanın kanıydı. Daha sonra bu fısıh (“geçmek” anlamı taşıyor) kurbanının daha sonra gelecek nihai ve kanıyla herkes için kurtuluş sağlayacak İsa Mesih’in ön örneği olduğunu okuruz (Yuhanna 1:29; 1.Korintliler 5:7).
Daha sonra, Tanrı, çağırdığı ve kurtardığı halkı arasında yaşaması için, büyük bir çadır, “Buluşma Çadırı”nın yapımını en ince ayrıntısıyla buyurdu. Bu çadır, Kral Süleyman’ın yapacağı tapınağın örneğidir, daha önemlisi Tanrı’nın Mesih İsa’nın kişiliğinde aramızda yaşayacağı ön yansımasıdır ki; tüm detaylarıyla Mesih’i işaret eder. Bununla birlikte, Musa’ya verilen Kutsal Yasa’nın bir çok yönü, Mesih’i anlatan, Mesih’te tamamlanacak gerçekler ile doludur. Örneğin; Tanrı’nın huzuruna (En Kutsal Yeri’ne) giriş yolu kalın bir perde ile örtülüydü, sadece ve sadece kurbanın kanıyla giriş mümkündü. Tıpkı bugün, Tanrı’ya ulaşmanın tek yolunun Mesih olduğu gibi.
Bütün bunlar bir yana, yine İsrail halkının bir kurtarıcı ve Mesih’i ilk zamanlar beklediklerini tam olarak söyleyemeyiz. Ama bu beklenen, gelecek kurtarıcı kavramı zamanla gelişir. İlk önce Tanrı tarafından Davut’a bir çok vaat verilir, birisi de tahtında sonsuza dek soyundan birinin oturacağına dairdir (1.Krallar 2:45, Yeşaya 9:7). Zaman içinde bunun Süleyman veya oğullarıyla gerçekleşmediği belli oldu, çünkü İsrail bölündü ve sonunda sürgüne gitti. Yeşaya, Yeremya, Hezekiel ve Daniel’in peygamberlik yazıları özellikle İsrail toplumun “Mesih” anlayışını geliştirdi, gelişine yönelik beklentilerini oluşturup iyice pekiştirdi. Yeşaya’da (42:1) Tanrı’nın “Seçtiğim kulum” dediği birinden net bir şekilde söz ediliyor ve Yeni Ahit’te Matta bu konuda bizi hiç şüphede bırakmaz (12:17-18). Sonra, Yeşaya 52-53‘te bu ‘kul’ ve ‘kurtarıcı’ kavramı Eski Ahit’teki doruk noktasına ulaşır.
Yine de, Eski Antlaşma’da Mesih’i iyice görebilmenin en doğru yolu Yeni Antlaşma’yı okumak. Yeni Antlaşma’daki Mesih’i doğru anlayabilmenin en iyi yolu da dikkatlice Eski Antlaşma’yı okumak.
(yazının devamı “Yeni Antlaşma’da Mesih” olarak gelecek)
Pr. Tim LUIBRAND