MESİH’E AİT
MESİH’E AİT
Galatyalılar 2:20
“Mesih’le birlikte çarmıha gerildim. Artık ben yaşamıyorum, Mesih bende yaşıyor. Şimdi bedende sürdürdüğüm yaşamı, beni seven ve benim için kendini feda eden Tanrı Oğlu’na imanla sürdürüyorum.”
Ne müthiş bir tanıklık! Pavlus gibi, her imanlının vermesi gereken bir tanıklık! Pavlus, Mesih İsa ile olan ilişkisini O’na derin bir kişisel bağlılık ve güven temelinde tanımlar. Rab İsa’ya iman edenler Rab’le yakın bir ilişki içinde yaşarlar. Bütün imanlılar ruhsal açıdan Mesih’le birlikte çarmıha gerilmişlerdir. Kurtuluş yolu olarak Kutsal Yasa (Şeriat) karşısında ölmüşlerdir. Artık Mesih İsa aracılığıyla Tanrı için yaşarlar. Kutsal yasa şöyle der: “Bunu yap ve yaşayacaksın” (Luka 10:28). Kutsal Yasa, doğru hayat yaşayan, mükemmel kişiden yanadır ve korur, ama Kutsal Yasa’nın herhangi bir kuralına karşı gelen kişiyi yargılar. İmanlı Kutsal Yasa’nın karşısında ölmüştür, Yasa’nın yönetimi altında değildir. O artık, Mesih İsa sayesinde lütuf altındadır.
Mesih İsa’nın lütfu olmadan yaşamanın yenilgi, sefalet ve günaha kölelik olduğu apaçıktır. Ruhsal yaşamın, mahkumiyetten kurtulmanın, günah karşısında zafer kazanmanın ve Tanrı’yla paydaşlık kurmanın Kutsal Ruh aracılığıyla Mesih’le birleşmekle mümkün olur ancak.
Hristiyan inancı, belli kurallardan oluşan bir öğreti biçimine sahip olmadığı ya da davranış kuralları dayatan “Yasacı” bir din değildir. Hristiyan inancı, Tanrısal ölçütlere yürekten bağlı olmayı gerektirmektedir. Mesih’le çarmıha gerilmiş olan bizler O’nun dirilişinde O’nunla birlikte yaşarız. Mesih ve O’nun gücü içimizde yaşar, bütün yaşamın kaynağı, düşüncelerimizin, sözlerimizin ve eylemlerimizin merkezi haline gelir. Mesih’in diriliş yaşamı, Kutsal Ruh aracılığıyla sürekli içimize akar. “Ne var ki O, yani Gerçeğin Ruhu gelince, sizi tüm gerçeğe yöneltecek… O beni yüceltecek. Çünkü benim olandan alıp size bildirecek” (Yuhanna 16:13-14).
Mesih İsa’nın ölümüne ortak olmamız, imanla, yani bizi seven ve bizim için kendini feda Tanrı Oğlu’na beslediğimiz güven, sevgi, bağlılık ve adanmışlık ile etkin olmaktadır.
“Benliğin denetiminde olanlar Tanrı’yı hoşnut edemezler. Ne var ki, Tanrı’nın Ruhu içimizde yaşıyorsa, benliğin değil, Ruh’un denetimindesiniz. Ama içinde Mesih’in Ruhu olmayan kişi Mesih’in değildir.” (Romalılar 8:8-9)
Dr. Behnan KONUTGAN